Kur'an-ı Kerimden Ayetler

 MAKALELER 

İSLAM VE İLİM

   

FİHİBİSMİLLAHİ
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

 

Batı, Medeniyetini İslamiyet'ten Aldı...


Allah-u Teala, Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Kur'an İslam'ı ve İslam dinini ilim temelleri üzerine koymuştur. İslam'da ibadetle beraber ilim öğrenmek ve yaymak her müminin üzerine vazife olarak verilmiştir. Bir dönem dünyaya tıbbı fiziği, kimyayı, matematiği, teknolojiyi veren İslam alimleri modern dünyanın inşa edilmesine İslam ilimleriyle yeni kapılar açmışlardır.

 

Fakat ne yazık ki zamanımızda cahil sofuların elinde İslam ilimden uzak gibi gösterilip, dillerde horlanır hale gelmiştir. Bu hal İslam aleminin İslami ilimleri terk etmesi neticesinde oluşmuştur.

 

İslam ilimlerinin modern çağ haline getirdiği dünyayı daha da ileri götürmek için yine Kur'an'ın derinliklerinde olan ileri bilimleri artık ortaya çıkarma zamanı ve insanlığın hizmetine sunma zamanı gelmiştir. İslam dininde bütün insanlar sosyal hayatta eşittir. Ancak takvada ve ilimde eşit değillerdir. Bu konuda Kur'an-ı Kerim'de Şöyle buyrulur:
"De ki bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akıl sahipleri öğüt ve ibret alırlar." Zümer Suresi -9-


"Bu ancak Allah-u Teala'nın dilemesiyle oldu. Biz dilediğimizin ilim derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen vardır." Yusuf Suresi - 76


Bu husustaki hadisler şöyledir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur ki:


"İman çıplaktır, elbisesi takvadır, süsü utanmaktır, meyvesi ise ilimdir."


"Bir kabilenin ölümü, bir alimin ölümünden ehvendir."


"Alimler, Peygamberlerin varisleridir."


"Kıyamet gününde alimlerin mürekkebi şehitlerin kanıyla tartılır."


"Alim yeryüzünde Allah-u Teala'nın güvendiği kimsedir."


"Allah-u Teala İbrahim (as)'a buyurdu ki: Ya İbrahim, ben Alimim, Alimi severim."


"Allah-u Teala'ya yapılan ibadetlerin en üstünü dinde alim olmaktır, hatta bir din alimi, şeytanın nazarında bin abiden fenadır. Her binanın direği olduğu gibi İslam dininin direği de ilimdir."


"Alim olan mümin ibadet eden müminden 70 derece üstündür."


"Alim ile ibadet eden arasında 100 derece fark vardır. Her derecenin arası kuvvetli koşu atı ile 70 senelik mesafedir."


"Hz. Ali (kv) Kümeyl'e şöyle seslendi: Ey Kümeyl, ilim maldan hayırlıdır. Çünkü malı sen koruyacaksın fakat ilim seni korur. İlim hakim, mal mahkumdur. Mal sarf etmekle azalır, ilim dağıtmakla çoğalır."


"Herkesin derecesi bilgisiyle ölçülür. Cahiller ise alimlere düşmandır."


"Alim ol ki ölmeyesin. Çünkü insanlar ölür fakat alimler diridirler."


"İlim yolunu tutana Allah cennet yolunu açar."


"Bir sabah bir ilmi mesele öğrenmen 100 rekat nafile namaz kılmandan hayırlıdır."


"İlim öğrenmek her Müslümana farzdır."

 


Peygamber Efendimiz (sav) buyurdu ki:


"İlim meclisinde bulunmak 1000 rekat namaz, 1000 hasta-i ziyaret ve 1000 cenazeyi teşyiden daha kıymetlidir. Dinleyenler dediler ki:
- Ey Allah'ın Resul'ü Kur'an okumaktan da mı hayırlıdır?
Diye sorunca Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şu cevabı verdi:
-Kur'an ilimle fayda verir. Manası anlaşılmadan fayda sağlamaz."
"De ki; İnsanlara öğretmek için ilimden bir mesele öğrenen kimseye 70 sıddîk sevabı verilir."


Kur'an-ı Kerim'de Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"Sakın cahillerden olma." En'am -35-
"Sakın cahillerin (bilmeyenlerin) yolunu tutmayın." Yunus - 89

 

 

Fen ilimlerinde dünyaya yön veren İslam alimlerinden örnekler;


Câbir bin Hayyân (721-805)
Zamanın Harran Üniversitesi’nde fizik ve kimya profesörüydü. Atom bombasını ortaya atan ilk matematikçidir. Herkesi hayretler içinde bırakan şu ilmî buluşunu açıklamıştı: “Maddenin en küçük parçası olan cüz-ü la cüz-ü la yetecezza (atom) da yoğun enerji vardır. Yunan bilginlerinin iddia ettigi gibi, bunun parçalanamayacağı söylenemez. O da parçalanabilir. Parçalanınca da öyle bir güç meydana gelir ki Bağdat’ın altını üstüne getirebilir. Bu Allahü Teâlâ’nın kudretinin bir nişanıdır.” Câbir bin Hayyân’ın 2000’den fazla eseri vardır. İlim ve teknolojinin babasıdır. Matematikte “Sıfır”ı bulan en büyük matematikçidir. Der ki; “0’ı ve diğer rakamları ben Kur’ân-ı Kerim’den çıkardım. Bana bunların negatifi de gösterildi fakat bunları açıklamama izin verilmedi. Ben artıları açıkladım”.

 

Ebul Vefa (940-998)
Horasanlı bu büyük matematikçi trigonometri, tanjant, cotanjant, sekant ve cosekantı kazandırmış ve ilme yaptığı bu hizmetlerle çağımız teknolojisinin temel direklerinden birisi olmuştur. Trigonometrik oranları sinüs ve tanjant çizelgelerini düzenlemiş ve bunların değerlerini 15’er dakikalık aralarla hesap etmiştir.


Ebu Mahmud Hamid bin Hıdır el-Hocendi (-1000)
Fransız bilginine mal edilen “fermat teoremi” Hocendi’ye aittir. Batılı bilgin diye yutturulan Fermat, aslında bir ilim hırsızıdır. x³+y³=z³ formülünü ele alarak denklemin tamsayılarla çözülemeyeceğini ortaya koyan Hocendi’dir, Fermat değildir.

 

Ömer Hayyam (1016-1123)
Matematik, fizik, cebir, astronomi, meteoroloji ve felsefeye dair yazdığı eserlerle modern bilimin ve matematiğin babası sayılır. Bir çok ispatlanamaz denilen matematiksel denklemleri çözüp ispatlamıştır.

 

İbn-i Heysem (965-1051)
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük fizikçilerindendir. En büyük hizmeti de optik ilminin temellerini kurmasıdır. Işınların kırılması ile ilgili bir teori ortaya atmış ve batının 600 yıl sonra anlayabildiği bir hakiatı çok daha önceden tespit etmiştir.

 

İbn-i Sina (980-1037)
Dünyada tıbbın babasıdır. Hastalıkların teşhisini ve ameliyatları belgeleriyle eserlerinde ortaya koyandır. Olağanüstü bir zekâ sahibi olduğu için daha 10 yaşındayken Kur an-ı Kerim i ezberledi. 18 yaşında çağının bütün ilimlerini öğrendi. 57 yaşındayken Hemedan’da öldüğü zaman 150’den fazla eser bıraktı. Eserleri Latince’ye ve Almanca’ya çevrilmiş, tıp, kimya ve felsefe alanında Avrupa’ya ışık vermiştir. Onu Latinler Avicenna adıyla anarlar ve eski Yunan bilgi ve felsefesinin aktarıcısı olarak görürler.

 

Ali Bin Abbas (-994)
Fizikçi ve tıp alimidir. Kitab El-Maliki adlı tıp ve psikoloji üzerine yazdığı eseriyle ve günümüzden yaklaşık 1000 sene önce ilk kanser ameliyatını yapmasıyla bilinir.


Akşemseddin (1389-1459)
İnsanlık tarihinin 2. Lokman hekimidir. Tıp tarihinde mikrobu ilk bulan İslam alimidir. Osmanlılar zamanında yetişen büyük evliya ve İstanbul’un manevi fatihidir.

 

Kambur Vesîm (-1761)
Tıp tarihinde verem mikrobunu bulan Osmanlı-Türk bilginidir. Ne yazık ki Avrupalılar bu keşfi Robert Koch’a mal etmişlerdir.

 

Fazıl bin Halid (766-)
İslam tarihinde ilk kağıt fabrikasını kuran kişidir.

 

Ahmet Fergani (850-895)
Batılı dünyayı tepsi şeklinde zannederken Dünya’nın Ekvator çapını 42.500 km olarak ölçen İslam alimidir. Güneşin hareketini ilk bulan alimdir. Kur’ân-ı Kerim’in Yasin suresinin 38. ayetinden ilham alarak güneşin de kendi yörüngesinde bir hareketi olduğunu ve Dünyanın batıdan doğuya doğru döndüğünü ilk olarak o tespit etmiştir.


Binlercesinden ancak birkaçının örneğini verdiğimiz İslam alimleri, düne kadar bütün ilimleri ellerinde tutup insanlara öğretmişlerdir. Bugün yer yüzünde ve İslam aleminde maalesef ilmi bu şekilde anlayan ve öğreten İslam alimi kalmamıştır. Kendini alim gösteren bazı profesörler de batı hayranı olup İslam’ı hor ve hakir göstermek için elinden gelen en büyük çabayı göstermektedirler. Bununla beraber kendisini İslam alimi sanan kimseler de takke ile takunya arasına sıkışıp, insanları cehennem ve azapla korkutmayı ilim sanmaktadırlar.


İşte yeni girdiğimiz bu dönemde İslam ilimleri ve alimleri bilimlerin bütün dallarında yeniden çığırlar açacak her türlü yeni icadı ortaya koyacaklardır. Bundan sonra İnşallah cemaatlerde dervişler değil de bilim adamı yetişecektir ve yakında tıptan astronomiye, elektronikten sonsuz olasılığa yeni bilimlerin ana hatlarını insanlık alemine, yine İslam ilimleri sunacaktır.

 

Allah'a Emanet Olun...

 

Cafer İskenderoğlu