Kur'an-ı Kerimden Ayetler

 MAKALELER 

GÜNEŞİN SIRRI

 

FİHİBİSMİLLAHİ
BİSMİLLAHİRRAHMAİRRAHİM

 

GÜNEŞİN SIRRI


“Gece ve gündüz, güneş ve ay O'nun âyetlerindendir." Fussilet Suresi - 37
 

Kainatın Kur'an'ını okumaya devam ediyoruz.

“Her şeyden çift çift yarattık ki, düşünüp öğüt alasınız”. Zariyat Suresi - 49


Kuran-ı Kerim'de geçen ÇİFT kelimesi eşler anlamına da gelir ancak bu ayette yaratılan her soyut ve somut varlığın birden fazla yaratıldığını anlatır. Allahu Teala kainatın içindekilerin belirlenen denge içinde hareket etmesini, hareketin ve hayatın oluşmasını o varlıklara verdiği çiftler prensibine bağlamıştır. Kainata bakın tek başına bir güneş yada gezegen göremezsiniz: Kainat, Kainattaki denge ve hayat, gece ve gündüz, artı ve eksi, hayat ve ölüm, nefs ve ruh, sıcak ve soğuk örnekleri ile beraber daha birçok çiftin bir arada yaratılmasından oluşur. Yani tezatlar yaşam sebebidir. Çifler olmasaydı kainatta ve kainatın içindeki yapılarda yaşam enerjisini somut yada soyut olarak bulamazdık. Altı aşamalı yaratılış, tamamen çiftlerle oluşmuştur. Örneğin bir Atom elemanları artı ve eksi yüklüdür.

 

 

Elektronlar eksi protonlarda artı yüklüdür. Atomun bu yapısı olmasaydı ne Molekül yaratılır nede hücreler olurdu demek ki tüm yapının aslı çiftlerdendir. Zamanımızda en büyük ihtiyacımız olan Elektrik Enerjiside artı ve eksi kutupların akımı tamamlamasından elde edilir. Yani zıt çiftlerin.

 

Elektrikle çalışan tüm cihazlar ve bilgisayarlar artı ve eksinin bir arada çalışmasıyla iş görürler. Ateş enerjidir. Haliyle ateş de çift yaratılışın etkisindedir. Başka türlü ateş enerjisini elde etmek mümkün olmaz. Yakılan her türlü yakıt muhakkak surette bulunduğu çevrenin sıcaklığındadır. Yani normal yaşam ısısındadır. Örneğin bir yanma için soğuk yakıtın sıcak tepkimeye girmesi şarttır. Mesela; odun, doğalgaz veya herhangi bir yanıcı madde normal ısıdadır. Sıcaklık elde etmek için sıcak bir maddeye yakıta ihtiyaç varmı? Hayır muhakkak yaratılmış çifte ihtiyaç vardırki Allah bu çifte yemin etmiştir.


“Fecre, on geceye, çifte ve teke, örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?” Fecr Suresi -1-2-3-4-5


Allahu Tealanın Fecr suresinin bu ayetlerinde yemin ettiği çift tüm yaratılışın denge ve çalışma prensinindeki sultan güçlerine olan yemindir ki bu yemin değerinin kainat ve içindekilere kazandırmış olduğu o muhteşem tecellilerinin eseridir. Yine bu ayette yemin edilen tek Allahu Teala'nın kendi lisanı ile kendisini tevhididir.


Kainatın içerisinde var olan gezegenlerin yıldızların fiziki yapıları çift yaratılıştan payını muhakkak surette almıştır. Örneğin dünyamızın yapısı genel manada sıcak bir merkez ve soğuk yüzeyden ibarettir.

 

 

Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi dünyanın iç kısmı ateştir. Yaklaşık 5000 derece sıcaklığa sahiptir. Yüzeyi ise merkeze göre soğuk ve yaşama elverişlidir. Dünyanın bu yapısı çift yaratılışın delilidir. Bazı gezegenlerin yapısı ise gazdır. Ancak bu gezegenlerin dahi dış yüzeyleri ile merkezleri arasında hatırı sayılır ısı farkı vardır.


Güneş de çift yaratılıştan nasibini almıştır. Yani, Dünya'nın tersine Güneşin yüzeyi 5500 – 6000 derece civarında Dünya'nın ise çekirdeği 5000 derece civarındadır. Önce Kur'an'dan bu sırrı inceleyelim.

 

Ateşin ve Güneşin merkezlerinin soğuk olduğunun delili, Kur'an'da ayet olarak vardır: 

“Ey ateş! İbrahim için soğuk ve esenlik ol!” dedik. Enbiya Suresi - 69

 

Hz. İbrahim in ateşe atılması hakkında bir rivayet şöyledir: “Adamlarına hemen yakacak odun toplamalarını emretti. Hz. İbrahim'in ateşe atılarak cezalandırılacağını herkes duymuştu. Günlerce odun toplandı. Dağ gibi bir odun yığını meydana getirildi. Nihayet odunlar tutuşturuldu. Ateşin şiddetlendiği an yer gök aleve boyandı. Sıcaklığı çok uzaklardan bile hissedilmekteydi. Karşı tepeye kurulu olan mancınığa, konularak ateşe atılacak olan Hz. İbrahim mancınığa dogru götürülüyordu. Bu dehşet verici olayı seyredebilmek için Babil'de kimse kalmamıştı. Herkes olay yerine toplanmış, korku ve merak içinde bekleşiyordu.


Hz. İbrahim mancınığa yerleştirildi. Muhafızlar onu ateşe atmak için Nemrud'un emrini bekliyordu. Dağ, taş bütün canlılar, tüm melekler Allah'a yalvarıyor, Hz. İbrahim'in kurtulması için niyazda bulunuyordu.


- Ey Rabbimiz bu kavim içinde; seni bilen tanıyan sana ibadet eden, sadece Hz. İbrahim var.
Oysa onu ateşe atıyorlar. izin verinde şu kavmi yerle bir edip Hz. İbrahim'i kurtaralım, diye yalvarıyorlardı. Yüce Allah ise onlara;
- "Onun durumunu ben daha iyi bilirim. O eğer sizden yardım isterse edin, eğer yalnız bana güvenip dayanır, benden yardım dilerse ona benim yardımım kâfidir" karşılığını vermişti.
Nemrud'un emriyle mancınık fırlatıldı. Hiç bir telaş ve korku belirtisi göstermeyen Hz. İbrahim ateşin ortasına doğru uçuyordu. Ateşe dogru yol alırken, "Allahın yardımı bana kâfidir. O ne güzel vekildir. Ben ona dayanıp güveniyorum" demişti.
 
Yüce Allah, canı gönülden, tam bir teslimiyet içinde kendisine dayanıp güvenen hiç bir kulunu yalnız bırakmazdı. Hele hele bir peygamberini asla. Yüce Allah'ın emri Hz. İbrahim'in imdadına yetişti.
- Ey ateş, İbrahim için serin ve zararsız ol. İlahi emir üzerine ateş Hz. İbrahim'i yakmadı. Ateşin ortasında güllük gülüstanlık serin bir bölge oluşmuştu (bu paragraf alıntıdır).


Allahu Teala dileseydi, Hz. İbrahimi Nur bedene geçirirdi o zaman yine ateş yakmazdı.
Ayeti Kerimeden anlaşıldığı gibi, Allahu Teala ateşe “İbrahim için soğuk ol” emrini veriyor. Yani ateşle direk fizik beden karşı karşıya. Çünkü ateşi hisseden fizik bedendir.


Tefsirlerde, Hz. İbrahim için yakılan ateşin büyüklüğü anlatılır, ateşin yüksek ısısının etrafta toplanan halkı dahi etkilediği anlatılır. Hz. İbrahim ateşe atılınca, zaman içinde zaman, mekan içinde mekan yaratan Allahu Teala, ateşin merkezindeki soğuk bölgeye Hz. İbrahimin bedenini zarar görmeden indirdi. Ve ateşte merkezindeki soğuk bölge Allahın emriyle genişledi.

 

Şimdi ateşi başka açıdan inceleyelim. Yakmak istenilen odun parçasının ya da kömür parçasının iç kısımları ne kadar soğuk ise o odun ya da kömür yanarken merkezindeki soğukluk nedeniyle daha uzun müddet yanar. Eğer bir odunu iyice ısıtıp sobaya atarsanız o odun parçası, soğuk olan odun parçasına göre daha çabuk yanıp biter.


Güneşin tahmini yaşı beş milyar yıldır. Çapı ve kütlesi ne kadar büyük olursa olsun eğer Güneş, sanıldığı gibi merkezinden yüzeyine tam bir ateş topu olsaydı, yani çift yaratılışın dışında olsaydı enerjisi çok kısa sürede biter ve sönerdi. Güneşin uzun ömürlü enerji vermesinin ana sebebi, Güneşin varlığında bulunan ve Yaratılışın gereği olan iki tezatın yani sıcak ve soğuk çiftinin beraber bulunmasıdır.


Nitekim Atom bombasının patlaması sonucu ortaya çıkan nükleer enerji soğuk uranyum235'in reaksiyonudur. Güneşin uzun ömürlü enerjisi de, sıcak ve henüz ispatlanamamış olan soğuk füzyonun senkronize alışverişinden kaynaklanmaktadır.


Dünyada daimi enerjiyi arayan bilim adamlarının, Kur'an'ın bu mucizesini laboratuvar ortamında bulması yakındır. Yani güneşin sırrı olan sıcak ve soğuk füzyon etkisi, dünya insanlarına ucuz ve sürekli enerjinin kapısını açacaktır.


“Andolsun biz Kur'an'ı, anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alan yok mu?” Kamer suresi - 32

 

Allaha emanet olun,
Dua edin

 

Cafer İskenderoğlu