FİHİBİSMİLLAHİ
Allah Celle Celaluhu tüm varlığın, tüm yaratılmışların, sayısız esmaların, bilip bilemediğimiz sayısız güçlerin, sayısız kudretlerin, sahibidir. Allah (c.c.) halen sonsuz AMA tahtında, sonsuz mülküne tecellileriyle istiva halindedir. Ve cümle mahlukatı ilmiyle kuşatmıştır. Eşi benzeri, mülkünde ortağı yoktur. Hal böyle iken; Allah (c.c.) neden ayetlerinin dilediğine yeminle başlar?
Bir kısım sureler onun mübarek ve muhteşem isimleriyle başlar. RAHMAN suresi gibi... Rahman suresinin ilk ayeti "Er Rahman"dır. İşte bu sure Allah'ın (c.c.) Rahman isminin ve o isme has kudretlerinin yoğun tecellisi altındadır ve bu sure RAHMAN isminin sırlarıyla cem olmuştur.
"İnsan ve Kur'an ikizdir" hadisi şerifine binaen İnsan kendi varlığındaki Rahman tecellilerini Kur'an'la cem edip, bu sureyi okursa Rahman suresindeki tecellilere ve sırlara vakıf olur. Çünkü bu sırlar gaybın bilgileridir.
Tekvir suresinin 24. ayeti Resulullah Efendimizin (s.a.v.) varlık ve tebliğ aynasından onun izinde gidenlere de yansır.
Ve ma huve 'alelğaybi bidaniynin. Tekvir suresi -24
"ve (ALLAH) gaybın biligilerini esirgemez"
İşte Asr suresi de Allah'ın muhteşem yeminlerinin biriyle başlar. Allah (c.c.) yemin ettiğinde sayısız esma ve kudretleriyle o hitaba maruz kalanlara tecelli eder. Allah'ın (c.c.) bu muhteşem yeminlerinin tesirinde kalan soyut ve somut varlıklar; sahip oldukları hal durumuna göre Allah'ın (c.c.) tecellilerinden nasiplerini alırlar. Mesela iman edenler lütuflara, iman etmeyenler kahırlara, felaketlere düçar olurlar.
Asr suresinin ve Ku'ran'ın hitabına dünyada yaşayan her insan ve cin mazhar olmuştur. Duysun ya da duymasın... Çünkü Allah (c.c.) son Peygamberini yollayıp 1400 yıl önce insanları uyarmıştır. Bu gün dünyanın her tarafında İslam ve Kur'an anlatılmaktadır.
1. Vel asr
"Asra yemin ederim"
2. İnnel insane le fi husr
"İnsanlar hüsrandadır"
3. İllellezıne amenu ve amilus salihati ve tevasav bil hakkı ve tevasav bis sabr.
"İman edip iyi ameller işleyenler, birbirine Hakkı tavsiye edenler ve Sabri tavsiye edenler müstesnadır"
Ledünni manası...
Allah'ın Dehr sıfatının gölgesi olan zaman dilimleri arasındaki her asra yemindir.
Fatiha suresi, İhlas suresi, Asr suresi geçmiş zamanlarda gelen Peygamberlere indirilen suhuf (sayfalar) ve kitaplarda da vardır. Yani Asr suresinin hitabındaki Allah'ın (c.c.) yemininin tecellisine, geçmiş kavimlerde mazhar olmuş ve iman hallerine göre felaketlere ya da Allah'ın (c.c.) lütuflarına uğramışlardır. NUH, AD, SEMUD, LUT kavmi gibi...
- Asr kelimesinin bir anlamı da "ikindi vakti"dir. Hadislerde kıyametin ikindi vakti kopacağı bildirilir. Bu hitap altında Asr suresinde ki yemin kıyametin şiddetini anlatır.
- Asr aynı zamanda son peygamber olan Resulullah Efendimiz (s.a.v.)'dir. Ve Asr suresinde ki yemin son Peygamberin (s.a.v.) muhteşem tecellilere uğradığının müjdesidir.
- Asr'ın bir anlamıda görüp gözetlemektir. Asr suresinin yemini; Allah'ın (c.c.) her an yarattıklarını görüp gözettiğinin yeminli delilidir.
- Asr'ın bir anlamı muhasara altına almaktır. Asr suresinin yemini; Allah'ın (c.c.) yarattıklarını ilmiyle, esmalarıyla, tecellileriyle, istivasıyla, kainatı ve içindekileri muhasarası, kontrolü altında tuttuğunun yeminli delilidir.
- Asr'ın bir anlamı da insanın fiziki doğum ve ölüm arasındaki ömrüdür. Allah (c.c.) bu sürecin hükmü arasında yaşayan insana yukarıda anlatılan tecellileriyle her an hitap halindedir. O kul imanlıysa lütuflara, imansızsa felaketlere ve ahiret azabına düçar olur. İman etmeyenler dünyada ve ahirette hüsrandadır, zarardadır ve Asr suresinin yeminin şiddetinin altında her iki cihanda ezilirler. Ancak Allah (c.c.) rahmetinden, merhametinden kullarına olan sevgisinden Peygamberler ve kitaplar gönderip uyarmıştır. Ahir zamanda da Resulullah Efendimize (s.a.v.) uyan müminler inşallah bu hüsranın dışındadır.
O sebepten Asr suresindeki uyarı gereği insanların birbirlerine salih amelleri, hakkı ve imtihan sırrının sabrını tavsiye etmeleri, bu ayetle farz olmuştur.
Unutmayın ki ilk yaratılışta Allah'la (c.c.) ahitleştik, bu ahdimizi bozmayalım. O'na, gösterdiği yoldan ulaşacağımıza dair verdiğimiz sözü yerine getirelim. Bildiğiniz üzere ARAF - 172'de ahdimiz açıkça hatırlatılmıştır.
Ellezıne yenkudune ahdellahi mim ba'di mısakıh * ve yaktaune ma emerallahü bihı ey yusale ve yüfsidune fil ard * ülaike hümül hasirun. (Bakara suresi – 27)
"Onlar öyle Allah'a kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler. Allah'ın emrine (peygamberine ve kitabına) itaat etmekten vazgeçerler. Fitne ve fesat çıkarırlar. İşte onlar gerçekten hüsrana uğrayanlardır."
Allah'a emanet olunuz..
Bizleri de duada unutmayın..
Cafer İSKENDEROĞLU