Kur'an-ı Kerimden Ayetler

 LEDÜN DAMLALARI 

ALAK SURESİ İLK 5 AYETİN ANLAMI.

FİHİBİSMİLLAHİ
 
ALAK SURESİ İLK 5 AYETİ ANLAMI!

1-2- Ikra' bismi rabbikelleziy halak. Halekal'insane min 'alak.
"Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı Alak'tan yarattı."


Yukarıdaki cümle Alak suresinin ilk anlamıdır. Ancak bu surenin tamamının altında çok derin sırlar vardır. İlk yaratılıştan itibaren tefekkür edecek olursak ALAK, Allahü Teâlâ'nın zatından zatına tecelli etmeden önceki halinden başlar. Çünkü o makamda Allahü Teâlâ'nın esmasının Hz. Peygamber Efendimizi (s.a.v) sonsuz aşk ile cem etmesi vardı. Arapça'da ALAK kelimesinin bir anlamı da "Aşk ve muhabbet eylemek"tir. Peygamberler Peygamberi, yazılarımızda sürekli değindiğimiz gibi AMA'da sevilen ve defalarca övülen esmaların cemi, Hz. Muhammed'dir (s.a.v). Ve o ALAK tan, Allahü Teâlâ'nın zatından zatına tecellisinden sonra ilk İKRA emrini alan yine Peygamber Efendimizdir (s.a.v).

 

Tecelliyatın kainata zuhuru Peygamber Efendimizin (s.a.v) nurunu oluşturmuş, bu nur ise Adem'e ALAK olmuştur. Yani, Nuru Muhammediden Ademin cesedi yaratılmıştır. Cesed-i Adem, hakikat-ı Muhammediyedir. İşte Adem burada yine ilk İKRA emrini kainattaki tüm insanoğlu adına Allahü Teâlâ tarafından almıştır ki bu halin şahidi Bakara suresindeki ayetlerdir.


"Allah Âdem'e bütün isimleri, öğretti." BAKARA- 31
"Ey Âdem! Eşyanın isimlerini meleklere anlat," BAKARA- 33


İşte Bakara suresinin 33. ayetindeki Allahü Teâlâ'nın bu emri, Adem şahsında tüm insanlık alemine İKRA emridir. Çünkü Allahü Teâlâ, Adem'den ona öğrettiklerini meleklere okumasını emretmiştir ki "eşya" Esmadan yaratılan ve kainatı kapsayan tüm yaratılmış varlıkların "yaratılış ve hal ilmi"dir.

 

Hz. Peygamber Efendimize (s.a.v), Cebrail'in (as.) gelip, İKRA emri ilahisini ayet olarak vermesi insanlık alemine verilen son İKRA emridir. İnsan kıyamete kadar bu emrin mazharıdır. Allahü Teâlâ, inananların daima ilme yönelmesini bu ayetle emrediyor.


3-4-5- Ikre' ve rabbükel'ekrem. Elleziy 'alleme bilkalem. Allemel'insane ma lem ya'lem
3-4-5- "Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir."


KALEM, Allahü Teâlâ'nın RAB sıfatının tecellisidir. RAB ismi, Allahü Teâlâ'nın sayısız isminin ilimlerini bilir. Haliyle bu ilimlerin RAB'dan zuhurunun ismi ise KALEM'dir. KALEM, Levh-i Mahfuzun aynasıdır. Levh-i Mahfuz, Rabbinin emri ile her an yeni ilimlerle genişler. Çünkü Allahü Teâlâ her an bir Şen'dedir. Her an yaratma halindedir.

"Yes'eluhu men fiyssemavati vel'ardı kulle yevmin huve fiy şe'nin." RAHMAN -29


Allahü Teâlâ'nın her an bir yaratma ve yeni bir halde olmasından zuhur eden yeni yeni esmanın ilimleri de her an Levh-i Mahfuza, RAB sıfatının tecellisiyle kaydedilir. İşte tüm insanlar ve kainatta yaratılmış ve yaratılacak olan tüm varlıklara, Rabbimizin kesintisiz akan ilim ve öğretme tecellisinin adı da KALEM'dir. Bu KALEM her an iman edenin sadrında manen yazmaya hazır bekler. Bu hususta Allahü Teâlâ bir kudsi hadisinde şöyle buyurur:


"Siz bildiğinizle amel edin, biz bilmediğinizi size öğretiriz."


Allahü Teâlâ, ibadet eden, zikreden, ilim yolunda giden, hayır yapan her kuluna RAB sıfatının tecellisi olan KALEM'le heran öğretir.


KALEM; İnsanın Levh-i mahfuzu olan GEN'lerinin de mazharıdır. GEN yani insanın Levh-i Mahfuzu, ilk yaratılışta aldığı bilgileri ve Kalem'le aktarılan bilgileri zikir ile öğrenir, hatırlar. Bu hal yukarıda geçen kudsi hadisin insana tecellisidir. Yani Allahü Teâlâ kainata ve insana İSTİVA etmiştir.
"Rahmân, Arş'a istivâ etmiştir." TAHA suresi – 5


Rahman olan Allah'ın (c.c) Arş'a yani kainata istiva etmesi, kainatta yaratılmış olan tüm varlıkların hakikatında bulunması ve onları kontrol etmesidir. Haliyle Allahü Teâlâ, Rab ismi, Kalem, insan, yaratılmışlar ve Levh-i Mahfuz daima beraberdir. Allahü Teâlâ ilmi yani İKRA'yı isteyene verir. İşte bu hal Rabbimizin Keremidir. Allahü Teâlâ insanların diğer varlıklar karşısında cahil değil de alim olmasını sever. Bu sebeple ilk yaratılışta ELEST gününde bütün ilimleri insanlara öğretmiştir. İnsanların beden hayatlarına gelince unuttuklarını ise peygamberlerle, sayfalarla ve kitaplarla tekrar tekrar hatırlatmaktadır. Bundan dolayıdır ki insana düşen görev Allahü Teâlâ'nın huzuruna, OKU emrini yerine getirmiş ve öğrendiği ilimleriyle nefsini mütmain etmiş kullar olarak çıkmaktır.


ALLAHÜ TEALA İLİM ÖĞRENMEMİZİ SEVER!

 

Allahü Teâlâ cümle insanlara bu hali nasip etsin.

Allah’a emanet olun.

Dua edin.

 

Cafer İskenderoğlu